Türk Dünyası Değerlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi 2019 Yılı faaliyet Raporu
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Türk Dünyası Değerlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak 2019 yılı içinde “Türkoloji Seminerleri” başlığı altında dizi başlatılmıştır. Fen Edebiyat Fakültesinin ev sahipliğinde gerçekleşen seminerler, Türkoloji alanına ilgi duyan akademisyenler ve lisansüstü öğrencilerini bir araya getirmeyi ve böylelikle samimi bir bilimsel atmosfer yaratmayı amaçlamıştır.
Seminerlerin ilkini 24 Ekim’de ÇOMÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden emekli ve Türk Dili alanının önemli ismi Prof. Dr. Zafer Önler sunmuştur. Önler, “Dil ve Toplum İlişkisi” adlı seminerinde ilkel toplumlardan günümüze dile yüklenen toplumsal işlevleri dilbilim teorilerinden de istifade ederek değerlendirdi.
İkinci sunumu 1 Kasım’da Halk Bilimi ve Türk Halk Edebiyatı alanında Doç. Dr. Mehmet Ali Yolcu yapmıştır. “Bir Kültür Bilimi Olarak Folklor” başlığını taşıyan seminerde Yolcu, folklorun Batı dünyasında ortaya çıkış serüvenini, milletlerin folklora yüklediği değişik anlamları, folklor teorilerinin genel hatlarını, değişen toplumsal koşulların folklor çalışmalarını nasıl etkilediğini muhtasar şekilde değerlendirdi.
Dr. Öğr. Üyesi Bilgin Güngör’ün 8 Kasım’daki sunumun başlığı ise “Edebiyat ve İdeoloji” adını taşıyordu. Güngör, Yeni Türk Edebiyatı alanında önemli bir yeri olan “edebiyatta ideolojinin varlığının nasıl ele alınacağı” tartışmasını, özellikle 1980 sonrası Türk şiirinde ortaya çıkan apolitik ortam güzellemelerinin eleştirel değerlendirmesini yaparak masaya yatırdı.
21 Kasım’da Dr. Gülçin Oktay Erkoç “Edebiyatta Kanon” adlı sunumunu gerçekleştirdi.
29 Kasım’da Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Aça’nın katılımlarıyla “Türk Halk Biliminin Mevcut Durumu” adlı seminer gerçekleştirildi.
Ve yılın son semineri Dr. Öğr. Üyesi Hayrettin İhsan Erkoç tarafından sunuldu. Göktürk dönemine ait bir problemin çözümü üzerine “Türkolojinin Yüz Yıllık Sorunu: Tiele ve Töliş (Töles)” adını taşıyan seminer düzenlendi.
Sunumların genellikle 40-50 dakika civarında sürdüğü toplantılarda, soru-cevap ve tartışma şeklinde geçen son kısımların ise ayrıca verimli geçtiğini belirtmek gerekiyor. Zira konu dilden konuşulurken birden klâsik edebiyata, oradan halk bilime, modern edebiyata, tarihe, sosyolojiye sıçrayabiliyor. Böylelikle araştırmacılar mevcut çalışmalarla ilgili yeni bakış açıları kazanabiliyor, yeni makale, bildiri ve projelerin zihinsel temelleri atılabiliyor.